coco chanel; gösterişin altında yatan hüzün…
Coco
Chanel’in Stravinski’yle aşkını anlatan filmi 2009 yılında Antalya Altın Portakal
Film Festivali’nde izlemiş, onun hayatından etkilenmiştim. Daha sonra bir film
daha izledim onun hayatını anlatan. Oradaki hikayeyle, bu otobiyografik roman
örtüşüyor biraz.
Babasının
satış yapmak için sık sık evden ayrılıp başka yerlere gitmesi, onları yanında götürmemesi, serüvenci hali,
yalanları dolanları, ihanetleri, annesinin hastalığı, Coco’da derin bir acı bırakıyor. Annesini kaybettikten sonra kiliseye
verilmeleri, onu daha çocuk yaşta bilinçlendirmiş, hayattan ailesinin
intikamını almak üzere programlamıştır kendisini.
Terzilikten
modayı yönlendiren Coco Chanel’e doğru uzanan yolda insanlardan yardım almasını
bilmiş, yeteneği ve cesareti ona yol gösterici olmuş.
En
şaşalı günlerinde bile ailesinin trajedisi onu yalnız bırakmamış, kardeşlerini,
halasını ve yeğenlerini kollamış.
Benim
aile geçmişimle tam benzer olmasa da; baba ve annelerimizin ortak yönleri
olması, çektiği acıların bana tanıdık gelmesi, bana Coco Chanel’in hayatını
sevdirdi.
Trajedi
dolu ailelerde yetişen bazı kızlar, acılardan parlak bir yıldıza
dönüştürüyorlar kendilerini ve hayata yön veriyorlar.
Atalarından
gelen hayatta kalma savaşı onların ruhuna işliyor belki de, gözü pek ve
cesaretli oluyorlar.
İmren Tüzün
©Bütün Hakları Saklıdır / All Right Reserved
©Bütün Hakları Saklıdır / All Right Reserved
14.07.2011
CHANEL / RÜYA GİBİ BİR HAYAT / ALFONSO SIGNORINI / ÇEVİREN
EREN YÜCESAN CENDEY
TURKUAZ KİTAP – ARALIK 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder