The Dream of a Babyhood
Photograph
To my Mother and Father...
Again breed me mom
But not in the kitchen
Let you have a photograph
Of puerperium
With a red sashed
And mine
With goofy eyed babyhood
My tall, curly haired
handsome father
Is right beside us
At home
Over your iron bedstead
Truly, has my father ever
hug me,
Has he kissed me
In my babyhood
I can remember his beautiul
toys
In my chilhood,
But I can never remember his
kissing me
Don’t worry Mom,
Ahmet has kissed
And caressed me enough
You know, he was loving to
kiss
And to make himself kissed
You didn’t be happy too
Our experiences are same
I have fallen victim to the
wrath
Of big family, Mom
I have never been ashamed
Because of your being my mom
And my father’s being my
father
I have taken my share
From the same pains
Which you had suffered from
Dad, I can understand you
Better nowadays
The loneliness you had
fallen in
After losing my Mom
That is a different kind of
loneliness
And solitude
Because we became
Stonyhearted to you
Nevertheless forgive us
We didn’t want to put
someone
Into my mom’s shoes
You were two different
emotion humans
Mom, you were a fairy
godmother
Father, you were a
contrarian to the utmost
Mom, you were always making
effort
To fit into society
You couldn’t be considered
wrongous
With this stance
Men can be contrary
But the women pay
Heavier price for being
contrary
On this land
Maybe on the whole earth.
Father, you went and made us
feel
That there were distant
places,
Towns and cities.
You carried the modernity
To our home from the cities
Nowadays, I am so glad
because of this
Even its price was the pain
of your absence
Mom, if you didn’t exist
If your reading desire
Your telling ability didn’t
exist
If your tales didn’t exist
We would get lost
You prevented feeling
The absence of my father for
us
With the tales you told
Helping the humans
Protecting the poor ones
Not despising them
Were your biggest virtue
You were only attitudinising
The despising ones
I say how beautiful
You didn’t instill us
The emotions like racism,
nationalism
You drank from the same
water
With Santa Claus, probably
Your being freethinker was
Coming from here
You were the free spirited
children
Of Lycia, that “Luminary
Country”
Which had been plundered
But had not submitted
The freedom and independence
love
Must be enured to me from
you
As for me
My heart is still like born
yesterday
Which couldn’t learn the
double dealing
Which failed the class in
human relations
I an human struggling on
being herself
On resisting against the
degeneration
Putting up a fight against
the life
Who had taken her noble
values
From her mother and father
Imren Tuzun
Antalya, 2013
Translated by Serkan Engin
© All rights reserved
---
Bir Bebeklik Fotoğrafı Hayali
Annem ve Babama...
Bir daha doğur beni anne
Mutfakta değil ama
Senin kırmızı kurdelalı
lohusalık
Benim de şaşkın bakışlı bebek
Fotoğrafımız olsun
Kıvırcık saçlı, uzun boylu
Yakışıklı babam da yanı
başımızda
Bizim evde
Demir karyolanızın üzerinde
Sahi beni hiç kucakladı mı
Öptü mü babam
Bebekliğimde
Çocukluğumda güzel
hediyelerini
Hatırlıyorum da
Beni öptüğünü hiç
Merak etme Anne
Ahmet beni yeterince
Öpüp, okşadı
Bilirsin severdi öpmeyi
Ve öptürmeyi
Senin de yüzün gülmedi
Tecrübelerimiz aynı
Büyük ailenin gazabına
Ben de uğradım Anne
Utanmadım hiç
Senin annem, babamın
Babam olmasından
Siz hangi acıları
yaşadıysanız
Ben de nasibimi aldım
Aynı acılardan
Baba, seni şimdilerde
Daha iyi anlıyorum
Annemi kaybettikten sonra
İçine düştüğün yalnızlığı
Bu başka türlü bir
Yalnızlık ve tek başınalıkmış
Kalbimiz sana taş
Kesildiği için
Affet yine de bizi
Koymak istemedik
Annemin yerine başka birini
Siz iki ayrı duygu
insanıydınız
Anne sen iyilik delisiydin
Baba sen alabildiğine aykırı
Anne sen topluma
Uyum sağlama çabasındaydın
hep
Haksız da sayılmazdın bu
duruşunla
Erkekler aykırı olabilir
Kadınlara aykırı olmanın
Bedeli daha ağır yaşatılır
Bu topraklarda
Belki de tüm yeryüzünde
Baba sen gittin ve uzak
yerler
Kasabalar, şehirler olduğunu
Duyumsattın bize
Modernliği taşıdın
Şehirlerden evimize
Bedeli senin yokluğunun acısı
olsa da
İyi ki gitmişsin diyorum
şimdilerde.
Anne, sen olmasaydın,
Senin okuma tutkun,
Anlatma yeteneğin,
Masalların olmasaydı,
Biz kaybolur giderdik
Babamın yokluğunu
Anlattığın masallarla
Hissettirmedin bize
İnsanlara yardım etmek,
Yoksulu koruyup kollamak,
Hor görmemek
En büyük erdeminizdi
Siz yalnızca hor görenlere
Tavır koyardınız.
Ne güzel diyorum,
Irkçılık, milliyetçilik gibi
Duyguları aşılamadınız bize
Noel Baba’yla aynı sulardan
İçtiniz, gönlünüzün
Genişliği buradan
Geliyordu belki de.
Likya’nın o talan edilmiş,
Fakat boyun eğmemiş
"Işık Ülkesi"nin
Özgür ruhlu çocuklarıydınız
Sizden sirayet etmiş olmalı
bana
Özgürlük ve bağımsızlık aşkı
Bana gelince;
Yüreğim hâlâ
Dünkü çocuk gibi
İkiyüzlülüğü öğrenememiş
İnsan ilişkilerinde sınıfta
kalmış
Kendisi olmak,
Yozlaşmamak için
Çabalayıp duran
hayata karşı tek başına
mücadele veren bir insanım
yüce değerlerini
anne babasından almış.
İmren Tüzün
Antalya, 2013
©Tüm Hakları Saklıdır.
Annem Ayşe Fatma Çalışkan |